8 Mart 2009 Pazar

GÖÇÜN MEKÂNSAL ETKİLERİ LİSE 10.SINIF COĞRAFYA DERSİ KİTABI LİSE 2.SINIF

GÖÇÜN MEKÂNSAL ETKİLERİ LİSE 10.SINIF COĞRAFYA DERSİ KİTABI LİSE 2.SINIF

Bir Göç Hikâyesi

20 yıl oldu köyümüzden göç edeli. Daha ilkokulu bile bitirmemiştim. Çocuk aklımla neden göç ettiğimizi; arkadaşlarımdan, köyümden, okulumdan neden ayrılmak zorunda kaldığımı anlayamamıştım. Yıllarca köyüme ait hiçbir şey gözümün önünden gitmedi. Kana kana suyundan içtiğim çeşme, tadına doyamadığım üzümler, bakkal Mehmet Amca, öğretmenim, okul bahçesinde kısacık teneffüslerde oynadığımız oyunlar, meyvelerini yediğim ağaçlar…
Köyümüz 150 haneli, yukarı ve aşağı mahalleden oluşan büyükçe bir köydü. Okulu, sağlık ocağı üç de bakkalı vardı. Evimizi hatırlıyorum da… Sağlık ocağının yanında küçük, beyaz badanalı bir evdi. okulum hayal meyal canlanıyor gözümde. Köyün hemen girişindeydi, yanında da suyunun tadına doyamadığım çeşme… Üzüm bağlarımız vardı, köye yarım saat uzaklıkta.
Niçin göç etmiştik? Niçin bu güzellikleri bırakmıştık? Yıllar sonra babam anlattı. Topraklarımız miras yoluyla bölünmüş, bize düşen araziyle geçinemez olmuşuz. Eskiden günlerce süren tarla sürme, hasat toplama, hasat sonrası gibi işler makineler yardımıyla yapılmaya başlanmış. Tarımda insan gücüne duyulan ihtiyaç azalmış. İnsanlar birer birer göç etmeye başlamış. Doğal olarak biz de…
Uzun yıllar sonra köyümüze gittiğimde her şeyi değişmiş ve bozulmuş buldum. Yollar bakımsızlaşmış, su arkları otlarla kaplanmış, yolun iki yanındaki tarlalar ekilmemişti. En çok ilkokulumu görünce hüzünlendim. Okuma yazma öğrendiğim okuluma kilit vurulmuştu. Daha da kötüsü sıvaları dökülmüş, camları kırılmış, oyunlar oynadığımız bahçeden geriye sadece bir kavak ağacı kalmıştı. Köydeki birkaç çocuğun nerede okuduklarını merak etmekten kendimi alamadım. Taşımalı eğitimle başka köylere gittiklerini öğrendim.
Çocukluk arkadaşlarımdan kimseyi göremedim. Büyük bir ihtimalle onlar da bizim gibi büyük şehirlere göç etmişti. Kendi evimiz gibi onların evleri de bakımsız ve bomboştu. Hatta bazılarınınki yıkılmıştı bile…Yüz elli haneden geriye otuz hane kaldığı için okul gibi sağlık ocağı da kapanmıştı. Köy mezarlığının her tarafı otlarla kaplanmış, duvarları da yer yer yıkılmıştı.
Üzüm bağlarımıza gittim. Onlar da eskisi gibi değildi. “Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.” diye boşuna söylememiş atalarımız. Bakımsızlıktan üzüm vermez olmuşlardı. Köyümüz eski canlılığını yitirmiş, âdeta terk edilmiş bir görünüm sergiliyordu. Bütün gün sokaklarında dolaştığım köyümde karşıma çıkan birkaç yaşlıydı.
Büyük bir şehre göç etmiştik. Şimdi düşünüyorum da geldiğimiz mahallenin de köyümüzden pek farkı yokmuş. Derme çatma binalar, asfaltsız çamurlu yollar, elektriksiz susuz evler… Sanki her şey gelişigüzel yapılmış gibi. Evlerimizin tapuları bile yoktu. Akrabalarımız, komşularımız ya işsizdi ya da asgari ücretle çalışıyorlardı. Mahallemizin yanında sonradan adının site olduğunu öğrendiğim, modern yerleşim alanları vardı. En çok dikkatimi çeken evlerin yüksekliğiydi. İçlerinde parklar, oyun bahçeleri vardı. Geceleri her yer ışıl ışıldı.
Çocuk aklımla soruyordum. Şehir neresiydi?

COĞRAFYA 10 DERS KİTABI
COĞRAFYA 10 DERS NOTLARI
COĞRAFYA 10.SINIF DERSİ ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI
COĞRAFYA 10.SINIF DERSİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE TEST SORULARININ CEVAPLARI
COĞRAFYA 10.SINIF ÖDEVİ
COĞRAFYA LİSE 2.SINIF DERSİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE TEST SORULARININ CEVAPLARI
COĞRAFYA LİSE 2.SINIF DERSİ ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder