8 Mart 2009 Pazar

AKDENİZ BÖLGESİ LİSE 12.SINIF COĞRAFYA DERSİ KİTABI LİSE 4.SINIF

AKDENİZ BÖLGESİ LİSE 12.SINIF COĞRAFYA DERSİ KİTABI LİSE 4.SINIF
Ülkemizin güneyinde yer alan Akdeniz bölgesi, Dalaman çayı ve Köyceğiz gölünün batısından başlar. Doğuda Suriye sınırına kadar uzanır. Bölgenin en önemli yer şekli olan Toroslar bölgeyi diğer bölgelerden ayırmaktadır.
Ülkemiz topraklarının %15′lik bölümüne sahip olan bölgemiz büyüklük olarak dördüncü sırada yer alır. Bölgenin doğu batı istikametindeki uzunluğu 800 km’ye ulaşırken kıyıya paralel olarak uzanan dağların çok yerde denize sokulması bölgenin genişliğini 120-180 km arasında değişmesine neden olmuştur. Bölgenin en önemli yer şekillerini oluşturan Toroslar’ın geniş yer tutmasının yanı sıra tarıma elverişli düz arazilerin varlığı da dikkat çekmektedir.

BÖLÜMLERİ
Adana Bölümü:Taşeli yarımadasının batı kenarı, iki bölümü ayıran sınırı oluşturur. Her iki bölümün alanlarının birbirine yakın olmasına rağmen bazı özellikler yönünden farklılıklar gösterir. Bölüm, Antalya bölümünü tarımda, endüstride, ulaşımda, nüfus ve nüfus yoğunluğunda, kent nüfusunda geçmiştir.
Antalya Bölümü: Taşeli yarımadasının batısında kalır. Antalya bölümü endüstriyel gelişim bakımından Adana bölümünden daha geridedir. Bunun nedeni Antalya bölümünün Yer şekilleri ve konumudur. Başka bir ifadeyle dağlık olması ve ovaların azalmasıdır. Genellikle dağlık ve karstik arazilerden (Bozova, Elmalı, Acıpayam, Tefenni ovaları) oluşur. Bölüm, Adana bölümünü turizmde, seracılıkta, yağış miktarında geçmiştir.

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Bölgenin büyük bir kısmı Toros dağları ve yüksek platolarla kaplıdır. Genel olarak engebeli ve dağlıktır. Toroslar III. Jeolojik zamanda oluşmuş Alp Himalaya sistemine bağlı genç kıvrım dağlarıdır. Toroslar’ın Batı Toroslar ve Orta Toroslar bölümleri Akdeniz bölgesinin içerisinde geniş yer tutar. Batı Toroslar Antalya Körfezinin her iki yanında da yer alır.
Batı Toroslar’ın Antalya körfezinin batısındaki bölümü ile Antalya körfezinin doğusundaki bölümü göller yöresine doğru birbirine yaklaşarak uzanır. Bey dağları, Çiçekbaba ve Barla dağları Antalya körfezinin batısında, güneybatı-kuzeydoğu yönlü uzanan bir grup halindedir. Sultan, Dedegöl ve Geyik dağlarıyla aynı körfezin doğusunda kuzeybatı-güneydoğu yönlü uzanan grubu oluşturur. Anamur burnunun kuzeyinden başlayan orta Toroslar, güneybatı kuzeydoğu yönlü uzanan üç kütleden oluşur. Bunlar:Bolkar dağları, Aladağlar ve Tahtalı, Binboğa dağlarıdır. Akdeniz bölgesinin Toroslar’dan başka Kıbrıs-Hatay yönünde uzanan dağların oluşturduğu bir dış sıra halinde de Amanos (Nur) dağları uzanır. Dağların kıyılara paralel uzanması sonucu dalga aşındırmasının fazla oluşu, kıyılarda yalıyar (falez)’ın çokluğuna neden olmuştur. Karadeniz kıyıları gibi kıyılarında da yalıyarlar fazladır.
Akdeniz bölgesinin dağlarının yamaçlarında yer yer plato alanları bulunur. Bunlardan biri Antalya körfezinin batısında kıyıların gerisinde ki Teke platosu, diğeri de ortadaki Anamur burnunun gerisindeki Taşeli platosudur. Bu bölgedeki ovaların hemen çöküntü alanlarında alüvyonların yığılması ile oluşmuş birikim alanları durumdadır.
Bu birikim alanlarından en önemlileri kıyıya kadar uzanan çukurluklardan birinin önündeki birikmelerle oluşan Çukurova delta ovası, diğeri de Hatay çukurluğundaki Amik ovasıdır. Akdeniz bölgesinin batısında da kıyıda Antalya ovası ile Göller yöresinin küçük çöküntü ovaları bulunmaktadır. Antalya körfezinin batısındaki dağlarla ve platolarla kaplı karstik araziye “Teke yöresi” olarak adlandırılır. Teke yöresi ve Taşeli platosu bölgenin en tenha yerleridir. Dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği ve kıyıya paralel olduğu için iç kısımlarla ulaşım ancak bazı geçitlerle sağlanabilmektedir. Bölgedeki başlıca geçitler şunlardır. Göller yöresini Antalya’ya bağlayan “Çubuk geçiti”, İç Anadolu’yu Silifke’ye bağlayan “Gülek geçidi”, Amik ovasını İskenderun’a hatta Suriye’ye bağlayan “Belen geçidi” dir.

İKLİM ve BİTKİ ÖRTÜSÜ
Bölgede tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklığı 18° C’dir. Kıyıda yıllık yağış ortalaması 1000 mm dolayındadır. Kıyıdan itibaren yükseldikçe sıcaklık düşmekte yağış miktarı artmaktadır. Akdeniz kıyıları yurdumuzun kış mevsiminin en ılık geçtiği bölgemizdir. Buna yol açan nedenler; nemlilik düzeyi, Güneş ışınlarının düşme açısı ve Toros dağlarının doğrultu ve yükseltisidir. Toroslar, kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin kıyıya inmesini önler. Yağış maksimum kış mevsimine rastlar. Balkanlardan gelen hava kütleleri Basra körfezine ulaşmak isterken Akdeniz üzerinde farklı hava kütleleri ile karşılaşır ve cephe yağışlarını oluşturur. Bölgedeki yaz kuraklığı ise dinamik yüksek basınç alanlarının etkili olması bölgenin alçalıcı hava hareketlerinin etkisine girmesinin sonucudur. Denize dönük yamaçların gerisinde de karasallaşma başlar. Karasallaşmanın belirgin olduğu yerler, bölgenin batı kesiminde genişler. Göller yöresi ve Teke yöresi karasallığın en belirgin olduğu yerlerdir. Sıcaklık farkları artar, kışlar daha uzun sürer.
Akdeniz bölgesinde bitki örtüsünün çeşidi yükseltiye göre değişir. Alçak yerlerde yağış azlığı ve yaz kuraklığının etkisi ile önce step, daha sonra 700-800 m’ye kadar maki özelliğindeki bitkiler hakimdir. Ormanlarda batıya 2000m doğuda 2200 m’den başlayarak 2400 m’ye kadar çıkar. 2550 m’den sonra dağ çayırları yer alır. Orman alanları üzerindeki dağ çayırları yaz kuraklığının etkisi ile bozkırlaşma gösterir.

AKARSU ve GÖLLERİ
Bölge’de akarsular düzensiz bir rejime sahiptirler. Akarsu rejiminin düzensiz olmasında çeşitli faktörlerin etkisi vardır.
Bölgede etkili olan Akdeniz ikliminde yağışların çoğu kış aylarında görülür. Yaz ayları ise çok sıcak ve kurak geçer. Bunun sonucu olarak akarsular kışın kabarır, yazın ise kuruyacak seviyeye gelir.
Bölgede karstik yapının geniş yer tuttuğu görülür. Bunun sonucu olarak, yağışlı mevsimlerde suyun bir kısmı yer altına sızarak akarsuyun fazla kabarması önlenir. Yazın ise yeraltı suyu akarsuya karışarak su seviyesinin alçalmasının nispeten engellendiği görülür. Bölgenin en önemli akarsuları, Asi, Seyhan, Ceyhan, Göksu, Manavgat, Aksu ve Dalaman çayıdır. Bölge göl bakımından zengindir.
Batısında tektonik ve karstik etkenlerle oluşan göllerin yer aldığı göller yöresi bulunmaktadır. Beyşehir, Eğridir, Burdur, Acıgöl, Suğla, Söğüt, Salda, Elmalı, ve Kovada gölleri bulunur. Eğridir gölü tatlı su gölüdür. Bunun nedeni fazla sularını yeraltından Aksu’ya ve dolaysıyla Akdeniz’e boşaltmalıdır. Bu göllerden Suğla gölü, zaman zaman kuruyacak derecede su kaybına uğrar. Doğuda Hatay yöresindeki Amik gölü de Asi nehrinin taşkınları sırasında göl özelliği kazanan bataklık-sazlık niteliğinde bir alan durumundadır. Bu alan akarsuların getirdiği alüvyonlarla büyük ölçüde dolmuştur.

NÜFUS ve YERLEŞME
Akdeniz bölgesinde nüfusun %70′i Adana bölümünde toplanmıştır. Bu durumun nedenleri:
1.Zengin tarım alanı olan Çukurova’nın varlığı
2.Çukurova’da tarım ürünleri işleyen sanayi kuruluşlarının fazlalığı
3.Adana bölümünün yollarla Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’ya bağlanması. Yolların varlığı ticaret hayatının gelişmesini; ticaretin gelişmesi ise nüfuslanmaya etki eder.
Adana bölümünde Adana, Mersin, İskenderun, Antakya, Kahramanmaraş, Tarsus, Kozan, Kadirli, Osmaniye gibi büyük il ve ilçelerde sanayi tarım ve ticaretin aktif olması nüfusun artmasına neden olmuştur. Antalya bölümünde nüfus bölge nüfusunun %30 unu oluşturur. Çünkü
1.Antalya Ovası Çukurova kadar verimli değildir.
2.Kalkerli, kayaların varlığıyla karstlaşma, tarım hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
3.Antalya bölümünde ulaşım fazla gelişmemiştir. Burdur ve Isparta yöresi demir yoluyla Ege bölgesine bağlanmış ve İzmir’in ard bölgesi durumuna gelmiştir.
4.Antalya bölümüne bağlı kıyı ovaları, son yıllarda turizm ile nüfuslanmaktadır. Turistik tesislerin yetersizliği nüfuslanmaya geciktirmiştir.
Karadeniz bölgesinde görülen dağınık yerleşme bu bölgede az, buna karşılık toplu yerleşme daha fazladır. Ancak suyun bol olduğu yörelerde dağınık yerleşmeye rastlanır. Bölgenin kıyı ovalarında turistik tesislerin yaygınlığından dağınık yerleşme hakimdir. Bölgede köy ve kasaba evlerinin yapı malzemesini daha çok kalker taşları oluşturur. Akdeniz bölgesi nüfus yoğunluğu açısından Türkiye ortalamasının altında bir durum gösterir. Nüfus yoğunluğu bakımından dördüncü sıradadır. Toroslar, Teke ve Taşeli yöresi yurdumuzun en seyrek nüfuslu yerleridir. Adana bölümü özel konumunun etkisiyle nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir. Adana bölümündeki Çukurova pamuk nedeniyle Güneydoğu ve doğu illerimizden mevsimlik göç alır.

TARIM ve HAYVANCILIK
Bölgede tarım alanları sınırlı olmasına rağmen kıyı şeridinde en önemli ekonomik etkinlik tarımdır. En önemli tarım alanları Çukurova başta olmak üzere Amik ovası ve Antalya ovalarıdır. İklim özelikleri tarımsal yaşamı şekillendirir. Tarım alanlarından bir yıl içinde birden çok ürün alma bakımından en elverişli koşullara sahip olan bölgemizdir.
Başlıca yetiştirilen tarım ürünleri şunlardır:
Buğday: Bölgenin hemen her tarafında yetiştirilir. Çukurova’da pamuktan sonra ekilir.
Pirinç:Hatay’da Amik ovasında ve Maraş çevresinde yetiştirilir.
Pamuk:Başta Çukurova olmak üzere diğer kıyı ovalarında yetiştirilir.
Tütün:Burdur ve Göller yöresinde yetiştirilir.
Turunçgiller:Kıyı boyunca Finike, Antalya, Alanya, Anamur, Silifke, Mersin, ve Dörtyolda yetiştirilir. Türkiye turunçgil üretiminin %90′ı bölgeden karşılanır.
Muz:Mersin ve Anamur çevresinde yetiştirilir. Yurdumuzda yetiştirilen muzun tamamı bölgeden karşılanır.
Ananas, haşhaş, gül, şekerpancarı özellikle göller yöresinin ürünleridir. Zeytin, iklimin sembolüdür. Kıyıda hemen her yerde yetiştirilir. Ancak bölge halkı daha kârlı olan pamuk üretimine önem verdiği için zeytincilikle bağcılık fazla gelişememiştir.(l) Seracılığın en yaygın olduğu bölgemizdir. Kış ılıklığı yani kışın sıcaklığın sıfır derecenin altına düşmeyişi turfanda sebze ve meyveciliğin gelişmesine yol açmıştır. Mersin Antalya kıyı şeridi turfanda sebzeciliğin en yaygın olduğu yerdir.
Akdeniz bölgesi hayvancılık bakımından en az gelişen bölgemizdir. Sığır, koyun ve keçi Toroslar’da yaylacılık sistemiyle yetiştirilir. Hayvanlardan en yaygın olanı kıl keçisidir. Kıl keçisi bu bölgede yaşayan fakir köylülerin kolayca beslediği hayvandır. Çünkü bu hayvan Toroslar’ın sarp yamaçlarında yaşamını kolayca sürdürür. Akdeniz bölgesinde büyük kentlerin yakınlarında mandıracılık ve ahır hayvancılığı da gelişmiştir.

YERALTI ZENGİNLİKLERİ
Krom:Fethiye ve Dalaman çayı çevresinde
Barit:Mersin ve Adana çevresinde
Boksit:(Alüminyum):Batı Toroslar ve Seydişehir çevresi
Kükürt:Isparta Keçiborlu çevresinde
Demir:Toroslar’da, Adana FekeSimbeyli çevresinde
Amyant:Doğu Akdeniz’de Hatay çevresinde

ENDÜSTRİ
Adana bölümü sanayinin en fazla geliştiği bölümüdür. Adana bölümünde dokuma, tütün, gıda, kimya, tarım araçları, çimento, madeni eşya, tuğla fabrikaları vardır. Mersin, önemli bir liman kentidir. Bölgede Ataş petrol rafinerisi bulunur. Antalya’da ferro krom tesisleri, yağ fabrikaları bulunur. Isparta’da gülyağı fabrikaları, çimento ve tuğla fabrikaları bulunur. Tarım araçları yapım merkezleri, halı dokumacılığı, şeker fabrikası bulunur. Bölgenin diğer bir ekonomik etkinliği ise son yıllarda, özellikle Antalya bölümünde önem kazanan turizmdir. Bölgedeki başlıca turistik değerler şunlardır; Burdur’da İnsuyu mağarası, Alanya’da Damlataş mağarası Tarsusta Yedi Uyuyanlar mağarası, Antalya yakınlarında Karain mağarası Düden, Manavgat ve Tarsus şelaleleri, Mersin’deki Cennet ve Cehennem obruğu ile ince kumlu, bol Güneşli geniş plajları başlıcalarıdır.

BÖLGENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Yüzölçümü bakımından % 15 le 4. cü sıradadır.
Orman bakımından %21 ile 2. sıradadır.
Ekili dikili alan bakımından %18 ile 5. ci sıradadır.
Kıyı uzunluğu 1577 km’dir. Boyuna kıyı tipi görülür.
Ekonomisi tarıma dayanır, sanayi ikinci sıradadır.
Sanayi bakımından, Marmara ve Ege’den sonra 3. sıradadır.
Susam, yerfıstığı, turunçgiller, muz ve gül üretiminde Türkiye’de birincidir.
Tropikal bir bitki olan muz bu bölgemize uyum sağlar.
Karstik topografyanın en geniş alan kapladığı ve en güzel örneklerinin görüldüğü bölgemizdir.
Kışları en ılık bölgemiz.
Tuz gölü ve Van kapalı havzalarından sonra 3. büyük kapalı havzamız göller yöresidir.
Çukurova, Türkiye’nin en büyük delta kıyı ovadır.
Bir yıl içinde birden fazla ürün alabilme özelliğine sahip bölgemizdir.
Sebze ve meyvenin en erken olgunlaştığı bölgemizdir.
Türkiye’yi çevreleyen denizlerden en tuzlu olan denizimiz Akdeniz’dir.
Kışların en kısa olduğu bölgemizdir.
Yıl içinde gece gündüz süresinin değişiminin en az olduğu bölgemizdir.
Don olaylarının en az görüldüğü bölgemizdir.
Mevsimlik işçi göçünün en fazla olduğu bölgemizdir.
Göl bakımından zengin bir bölgemizdir.
Taşeli ve Teke yöreleri nüfus bakımından az nüfuslu yörelerdir.
Toroslar ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerlere girmesini engeller.
Antalya bölümünün akarsu rejimleri Ege bölgesi akarsularına oranla daha düzenlidir. (Yeraltı suyu ile beslendiğinden dolayı)
Karstik arazilerin sulama problemi vardır. (Arazinin geçirgen olmasından dolayı)
Yıl içinde gölge uzunluğunun en kısa olduğu bölgemizdir.
En çok Güneş gören bölgemizdir.
Bölgenin tabii bitki örtüsü makidir.
Kış yağışları en fazla olan bölgemizdir.
18°C ortalama sıcaklığı ile en sıcak bölgemizdir.

COĞRAFYA 12 DERS KİTABI ETKİNLİKLERİ
COĞRAFYA 12 DERS NOTLARI
COĞRAFYA 12.SINIF DERSİ ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI
COĞRAFYA 12.SINIF DERSİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE TEST SORULARININ CEVAPLARI
COĞRAFYA 12.SINIF ÖDEVİ
LİSE 4 COĞRAFYA
COĞRAFYA LİSE 4.SINIF DERSİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE TEST SORULARININ CEVAPLARI
COĞRAFYA LİSE 4.SINIF DERSİ ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder