EGE BÖLGESİ LİSE 12.SINIF COĞRAFYA DERSİ KİTABI LİSE 4.SINIF
Bölge tabanı Ege denizi kıyılarına dayalı bir üçgen biçimindedir. Ege bölgesi güneyde Köyceğiz gölünün batısından başlar, kuzeyde Kazdağı, doğuda da Emirdağı ve Sultandağı ile Eber gölüne kadar uzanır. Bölge 79.140 km2′lik bir alana sahip olup, Türkiye yüzölçümünde % 10 paya sahiptir. Büyüklük olarak beşinci sırada yer alır.
BÖLÜMLERİ
Ege bölgesi Yer şekilleri ve yükseltileri bakımından birbirinden farklı iki bölüme ayrılmaktadır.
Asıl Ege Bölümü:Bölgenin batı kesimindeki alçak alanlardır. Yer yer kıyıdan iç taraflara doğru 150-200 km sokulan bu bölüm kıyı Ege olarak adlandırılır. Özellikleri ise;
Yoğun nüfus
Akdeniz iklimi
Yüksek kentleşme oranı
Zeytin, incir, pamuk, tütün gibi ürünler
Hareketli iç ve dış ticaret etkinlikleri
Canlı turizm
İç Batı Anadolu Bölümü:Bu bölüm kıyı Ege ile iç Anadolu bölgesi arasında geçiş sahası özelliğindedir. Bölge plato görünümündeki düzlükler ve fazla yüksek olmayan tek tek dağlarla kaplıdır. Özellikleri ise;
Karasal iklim
Seyrek nüfus
Haşhaş, şekerpancarı, buğday, arpa gibi ürünler
İç batı Anadolu iklimi, bitki örtüsü veya yetiştirilen tarım ürünleri bakımından İç Anadolu’ya benzediği halde, sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı Ege bölgesinden sayılmıştır. İç batı Anadolu yurdun iç bölgelerini batıya bağlayan doğal bir kapı durumundadır.
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Ege denizi yakın bir jeolojik dönemde (III. zaman sonu ve IV. zaman başlarında) Egeid adı verilen bir kara parçasının çökmesi sonucu oluşmuştur. Bu çökme olayına bağlı olarak Ege bölgesi şekillenmiştir. Ege bölgesinin Yer şekilleri, diğer kıyı bölgelerimizin Yer şekillerinden farklı bir görünüme sahiptir. Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde dağlar kıyıya paralel uzanırken, Ege bölgesinde dağlar kıyıya dik uzanmaktadır. Bölge IV. zaman başında meydana gelen yerkabuğu hareketlerine bağlı olarak, özellikle Asıl Ege bölümünde zincirleme fay hareketlerine maruz kalmıştır. Bölgede, Edremit körfezinden Muğla yöresine gittiğimizde Kazdağı, Kozak(Madra) dağı, Yunt dağı, Aydın dağı, Bozdağlar ve Menteşe dağları yüksekte kalan bloklar (Horst) olarak görmekteyiz. Buna karşılık bu dağlar arasında kıyıdan içeriye doğru uzanan çöküntü ovaları (Graben) niteliğindeki Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes ovaları yer alır. Ege bölgesinden iç kısımlara doğru gidildikçe, Yer şekilleri de değişmektedir. Özellikle Asıl Egeden iç batı Anadolu’ya doğru gidildikçe yükseltinin yavaş yavaş artığını, geniş plato (Afyon çevresindeki yazılı kaya platosu) alanları ve bu platolar üzerinde 2000 m yüksekliğindeki dağlar ve bu dağlar arasında da tektonik oluşumlu Tavas, Çivril, Banaz ve Örencik ovaları yer alır.
Bölgede dağların denize dik uzanmaları sonucunda çok girintili, çıkıntılı bir kıyı tipi oluşmuştur. Enine kıyı tipi görülür. Bunun yanı sıra dağların ve ovaların, doğu batı doğrultusunda uzanışı, deniz havasının iç kısımlara sağlamıştır. Bunun sonucu olarak da kıyıdan 100 km içerlere kadar Akdeniz ikliminin etkisi hissedilmektedir. Doğu batı doğrultusunda geniş düzlüklerin bulunması, kıyı ile iç kesimi birbirine bağlamıştır. Bunun sonucunda bölgede ulaşım ve ticaret gelişmiştir.
İKLİMİ ve BİTKİ ÖRTÜSÜ
Ege bölgesi iklim özellikleri bakımından Akdeniz ikliminin etkisi
altındadır. Bununla beraber çeşitli faktörlerin etkisi de göz önünde
bulunduracak olursak bölgede birbirinden farklı iki tür iklim özellikleri görülür.
1.Asıl (Kıyı) Ege Bölümü:Bu bölümde yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan tipik Akdeniz iklimi görülür. Bölgede dağların denize dik uzanması nedeniyle Akdeniz ikliminin yayılma
alanı genişler. Dolayısıyla ılıman iklim özellikleri iç kısımlara kadar sokulabilmektedir. Bununla beraber kıyıdan iç kısımlara doğru gidildikçe sıcaklık ortalamaları ile beraber yağış miktarında da azalma görülür. Kıyı kesiminde yıllık yağış miktarı 700 800 mm’dir.Bölgenin doğal bitki örtüsü ise, kıyıdan 400 metre yüksekliğe kadar maki, daha yüksek ve yağışlı yerlerde ormanlar, iç kısımlarda ise stepler bulunmaktadır. Bölge Türkiye orman örtüsünün % 16′ını kaplayarak, dördüncü sırada yer alır.
2.İç Batı Anadolu Bölümü:Bu bölümde denizel iklimin etkisinin hissedilmeyişi yükseltinin fazla olmasından dolayıdır. Dolayısıyla bölümde karasal iklim şartlarının yaşandığı gözlenmektedir. Kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Yağışlar daha çok ilkbahar ve yaz başlarında düşer. Yıllık yağış miktarı ise 500- 600 mm’dir. Bölgenin tabii bitki örtüsü bozkır olmakla beraber, kuzeye ve batıya bakan yamaçlarda fazla yağış olmasından dolayı ormanlık bir örtü gözlenir.
AKARSU ve GÖLLERİ
Ege bölgesinde akarsuların büyük bir bölümü, İç batı Anadolu dağlarından doğar. Bu sular arazinin eğimine göre batıya yönelir. Bölgenin belli başlı akarsuları, Gediz, Bakırçay, Küçük ve Büyük Menderes nehirleri olup bölgenin graben sahalarına yerleşmiştir. Bu akarsuların yataklarında son derece belirgin Menderesler oluştuğu görülür. Bu durumun temel nedeni Yer şekillerinin uzanış biçimidir. Bölgede görülen yağış rejimine ve sıcaklık özelliklerine bağlı olarak akarsularda kışın kabarma, yazın ise çekilme görülür. Ayrıca yazın akarsular sulama kanallarına alındığından suları iyice azalır. Akarsuların denize döküldüğü yerlerde deniz sığ olduğundan (şelf alanı geniş olduğundan) buralarda yaygın olarak delta oluşumu görülür.
Ege bölgesinde göl azdır. Sığ göller (Marmara gölü gibi) yazın kuruyarak bataklık haline dönüşür. Büyük menderesin aşağı çığırında yer alan Bafa gölü, balıkçılık ve karides gibi su ürünleri bakımından ekonomik değere sahiptir. Bölgede ayrıca Büyük menderesin üzerindeki kemer baraj gölü ve Gediz nehri üzerindeki Demirköprü baraj gölleri de dikkat çekicidir. Ege kıyılarının kuş uçuşu uzunluğu 350 km olduğu halde dağların kıyıya dik inmelerinden dolayı kıyı şeklinin çok girintili ve çıkıntılı olmasına bağlı olarak kıyının gerçek uzunluğu 2400 km’yi bulur.
Böylece yurdumuzun en uzun kıyısını oluşturmaktadır. Bilindiği gibi, Karadeniz kıyılarının uzunluğu 1500 km kadardır. Dağların denizdeki devamı olan burunların önünde adalar, ovaların önünde körfezler yer alır. Ayrıca bölge akarsuların ağızlarında geniş deltalar oluşmuştur. Bununla beraber güneybatı Ege (Menteşe yöresinde eski akarsu yatağının daha sonra deniz altında kalması ile ria tipi kıyı oluşmuştur. Genel olarak Ege kıyı tipine enine kıyılar ismi verilmektedir.
NÜFUS ve YERLEŞME
Türkiye nüfusunun % 14′ü Ege bölgesinde bulunmaktadır. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir. (Km2′ye 80 kişi düşmektedir.) Fakat bölge nüfusunun en büyük kısmı kıyıda yoğunlaşmıştır. Ancak kıyı Egedeki Menteşe yöresi bu genellemenin dışında kalır. Asıl Ege bölümünde nüfusun yoğun olmasının temel nedeni; verimli tarım arazilerinin bulunması, sanayinin gelişmesi, ticaretin canlılık göstermesidir. Asıl Ege’de köy ve kasabalar turizmin etkisi ile büyümektedir. Örneğin Muğla yöresi Yer şekillerinin arızalı olmasından dolayı tarımsal nüfus yoğunluğu az olurken, yaz sezonunda turizmin etkisi ile nüfus artmaktadır. İç bölgelere gidildikçe nüfus yoğunluğu azalmaktadır. Fakat İç batı Anadolu bölümü maden ve madencilik yönünden zengin olduğundan yerleşme merkezlerinin bir kısmı da maden işletmesine bağlı olarak kurulmuş ve gelişmiştir. Bununla beraber İç batı Anadolu genelde diğer bölgelere nüfus gönderir. Buna karşılık Asıl Ege bölümünün yukarıda saydığımız tüm çekici güçlerinin varlığı asıl Ege’ye, Marmara’dan sonra en fazla iç göçe maruz kalan bölge unvanını vermiştir. Ege bölgesi kentli nüfus bakımından Marmara’dan sonra ikinci sırayı alır. Kentler genellikle verimli ovalarda toplanmıştır. Bölümün en önemli merkezi, Türkiye’nin de en önemli ihraç limanının bulunduğu İzmir kentidir. İzmir kentinin konumu son derece elverişli, hinterlandı da oldukça geniştir. Bölgenin tüm önemli yolları burada birleşir.
TARIM ve HAYVANCILIK
Bölge tarımsal şartlar bakımdan oldukça elverişli ve tarımsal üretim açısından da oldukça çeşitli ve zengindir. Bölgenin kıyı bölümü ile İç batı Anadolu bölümü arasında tarımı yapılan ürünler bakımından önemli farklılıklar vardır. Bu farklılığın temel nedeni yükselti farklılığıdır. Bölgenin özellikle kıyıya yakın kesimlerin de geniş ve verimli tarım alanları bulunmaktadır. Bunun yanında akarsuların denize döküldükleri yerlerde delta ovaları oluşmuştur. Bölgede en geniş alanlar tahıl üretimine ayrıldığı halde tahıl ürünlerinden elde edilen gelir düşük olduğu için, gelir düzeyi yüksek olan endüstriyel tarım ürünleri geniş ekim alanı bulmaktadır. Dolayısıyla tahılın tarımsal gelir içindeki oranı oldukça düşüktür. Ege bölgesi tarımsal etkinlik açısından Türkiye bölgeleri içerisinde ilk sırayı alır. Bölgede ekili-dikili alanlar arasında zeytinlikler ilk sırayı, ikinci sırayı ise bağlar alır. Başlıca yetişen tarım ürünleri ise şunlardır;
Tütün:Ülkemiz tütün üretiminin % 65′i bu bölgemizden karşılanır. Tütün yetiştiriciliği özellikle bölgenin kıyı ovalarında yapılmaktadır.
Pamuk:En önemli endüstri bitkilerinden birisidir. Gübreleme ve sulamanın sağlanabildiği alüvyal topraklarda ekimi yapılmaktadır. Özellikle Asıl Ege bölümünün güney kesiminde yoğun olarak yetiştirilmektedir. Kıyıdan iç taraflara doğru gidildikçe sıcaklık azalacağı için buralarda pamuk ekimi yapılmaz.
Zeytin: Bu bölgemiz ülkemizin zeytin üretiminde birinci sırada yer alır. Zeytin yetiştiriciliği özellikle Edremit ve Ayvalık civarında yer alır.
Şekerpancarı: Bölgede karasal iklimin görüldüğü İç batı Anadolu bölümünde yetiştirilmektedir. Özellikle şeker fabrikalarının bulunduğu merkezlerde üretimi yoğunlaşır.
Haşhaş:Bölgenin iç kesiminde özellikle Afyon ve Kütahya çevresinde üretilir.
Meyve ve sebzeler:Ege bölgesinin kışlarının ılık ve yağışlı, yazlarının sıcak ve kurak geçmesi, bölgede çeşitli meyvelerin yetişmesini sağlamıştır. Çekirdeksiz üzüm, Gediz vadisinde (Türkiye üzüm üretiminin % 35′i) incir ise yoğun olarak Büyük Menderes vadisinde (Türkiye incir üretiminin %84′ü) yetiştirilir. Bölgede pamuğun daha fazla gelir getirmesi nedeniyle çekirdeksiz üzüm bağlarındaki asmalar, yani üzüm ağaçları sökülerek yerine pamuk ekilmektedir.
Tahıllar:Bölgede iç taraflara doğru gidildikçe sulanabilen alanlar azaldığı için tahılların ekim sahası genişler. Bölgede yetiştirilen başlıca tahıllar; Buğday, Arpa, Yulaf, Çavdar ve Pirinçtir.
YERALTI ZENGİNLİKLERİ
Ege bölgesi maden yatakları bakımından oldukça zengindir. Başlıca çıkarılan madenleri;
Krom: Menteşe yöresinde ve Kütahya çevresinde çıkarılır. Türkiye krom üretiminin 1/3′ü bölgeden karşılanır.
Demir: Kazdağı eteklerinde çıkartılır.
Linyit: Özellikle Manisa-Soma çevresinde çıkartılır.
Cıva: İzmir ve çevresinde (Ödemiş ve Karaburun) çıkartılır.
Boraks: Kütahya çevresinde çıkartılmaktadır.
ENDÜSTRİ
Ege bölgesi sanayi ve endüstri bakımından Marmara’dan sonra ikinci sırada yer alır. Yurdumuzda üretilen ürünlerin %26′ı, Türkiye milli gelirinin 1/7 ‘i, endüstri kolunda çalışanların %20′i bölgede yer almaktadır. Fakat gelişmişlik düzeyi kıyı ile iç kesimler arasında farklılıklar gösterir. Bölgedeki verimli ovalarda tarım çok gelişmiştir. Bölgedeki İzmir limanı eskiden beri önemli bir ticari liman (özellikle ihracatta) özelliği taşımaktadır. Ayrıca bölgedeki İzmir Fuarı’nın uluslararası ticaretteki önemi büyüktür. Bunun yanında Muğla yatağan’da, Kütahya Tunçbilekte; Manisa Soma’da birer termik santralde bulunmaktadır. Bölgede dokuma endüstrisi, Şeker endüstrisi, Çimento fabrikaları, Termik ve Hidroelektrik santralleri ve Aliağa rafinerisi önemli endüstri kuruluşlardır.
BÖLGENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Yüzölçümü bakımından %10 ‘unu oluşturarak 5. sıradadır.
Nüfus bakımından Türkiye nüfusunun % 14′ünü oluşturarak 4.
sıradadır,
Nüfus yoğunluğu bakımından Türkiye ortalamasının üzerinde ve 3. sıradadır.
Orman oranı bakımından % 16 sini oluşturarak 3. sıradadır.
Ekili—dikili alanlar bakımından %24 ünü oluşturarak 3. sıradadır.
Kıyı uzunluğu bakımından 2593 km ile 1. dir. Ege kıyıları en çok girintili çıkıntılı kıyılarımız olduğu gibi gerçek uzaklık ile kuş uçuşu uzaklık oranı arasındaki farkın en fazla olduğu kıyılarımızdır.
Kıta sahalığı en geniş olan kıyımız Ege bölgesindedir.
Ekonomisi tarıma dayanır. Sanayi 2. sıradadır.
Sanayi tesisleri yönüyle Marmara bölgesinden sonra 2. sırada gelir Halkın %20 si sanayi alanında çalışır.
Zeytin, üzüm, incir, haşhaş, tütün gibi ürünlerin üretiminde birincidir.
Linyitin en çok çıkarıldığı bölgedir.
En fazla tuzun üretildiği bölgedir.(İzmir-Çamaltı tuzlası)
İlk demiryolu Aydın-İzmir arasında bu bölgede açılmıştır.
“Türkiye’de fazla yağış alan yerler fazla nüfuslanmıştır.” Kaidesi Muğla yöresinde geçerliliğini yitirir.
Yer şekilleri olarak horst ve grabenlerin en çok görüldüğü bölgedir.
En önemli ihracat limanı İzmir bu bölgededir. Birçok tarım ürünümüz ihracatı bu limandan yapılır. (Zeytin üzüm, incir, tütün, sebze, meyve, gibi.)
Göl yönünden en fakir bölgelerimizden biridir.
Turizm gelirleri bakımından Marmara’dan sonra 2. sırada yer alır.
Dağların denize dik uzamasından dolayı deniz etkisi iç kısımlara en fazla bu bölgemizde sokulur.
Linyite dayalı Termik elektrik enerjisi en fazla bu bölgede üretilir.(Soma, Yatağan, Tunçbilek, Seyitömer termik santraller)
En uzun deniz kıyısına sahip ilimiz bu bölgedeki Muğla’dır.
Eski antik yunan şehirleri olan Efes-Milet, Bergama bu bölgede bulunur.
Ege bölgesinde dağların genel uzantısı doğu batı doğrultusunda olmasına rağmen Menteşe (Muğla) yöresindeki dağlar bu kaideye uymayarak kuzey güney istikametinde uzanır.
Pamukkale travertenleri (Denizli) dünyadaki en güzel karstik birikim şekilleridir.
Türkiye’deki çiniciliğin merkezi bu bölgedeki Kütahya’dır.
Ege bölgesi akarsuları bol alüvyon taşır ve denize döküldükleri yerlerde delta ovaları meydana getirir. Bunun en güzel delili de eskiden bir deniz kenarında bulunan Milet kıyı şehirleri bugün 8- 10 km içerde kalmıştır.
Ege bölgesi akarsuları genellikle doğu-batı doğrultusunda akar. Bunda Yer şekillerinin (dağların) uzantısının etkisi vardır.
Türkiye’nin jeotermal enerji santralleri Denizli Sarayköy ve Aydın-Germencik’tedir.
Ege bölgesi akarsuları graben, ovalarında kıvrıla kıvrıla akar. Bu kıvrımlara Menderes denir. Coğrafi bir birim olarak Menderes dünya literatürüne Ege bölgesi akarsularından geçmiştir.
Asıl Ege bölümünde akarsular graben ovalarında aktıkları için eğimleri az ve enerji üretimi potansiyelleri düşüktür. Asıl Ege akarsuları denge profile yaklaşmıştır.
Ege bölümünde dağlar kıyıya dik uzandığı için enine kıyı tipi görülür.
Entansif tarımın en fazla yapıldığı bölgemizdir.
Sünger avcılığının yapıldığı yer(Bodrum) bu bölgededir.
Sığla(günlük) ağacının Dünya’da tek yetiştiği yer bu bölgemizde Muğla’dadır.
Seracılıkta 2. sıradadır. Bunun nedeni kış sıcaklığının Akdeniz bölgesine göre düşük olmasıdır.
COĞRAFYA 12 DERS NOTLARI
COĞRAFYA 12.SINIF DERSİ ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI
COĞRAFYA 12.SINIF DERSİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE TEST SORULARININ CEVAPLARI
COĞRAFYA 12.SINIF ÖDEVİ
LİSE 4 COĞRAFYA
COĞRAFYA LİSE 4.SINIF DERSİ ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE TEST SORULARININ CEVAPLARI
COĞRAFYA LİSE 4.SINIF DERSİ ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder